Uyku… Küçük – büyük herkesin ihtiyacı… Olmadığında ya da azlığında ciddi sorunlar doğuran… Sağlık için olmazsa olmaz… Benim için en değerli besin kaynaklarından biri!
Peki ya kızlarım için uyku nedir? Ya da ne değildir? Herşeyden önce prematüre doğmuş ikiz kızlarım için uyku düzeni sağlamaya çalışmak oldukça iddialı oldu! Başardık mı?! Tartışılır!
Zira, 57 günlük kuvöz döneminde uyku rutinlerinin bir kısmı, bizim dışımızda oluşmuştu bile! Bilirsiniz “alışkanlıklar katlanmış kağıt gibidir, ne kadar ütülersen ütüle düzelmezler!” Bizim kuzucuklar için de durum böyle oldu!
Ben her ne kadar dış seslerden ve ışık durumundan etkilenmeden uyutmaya çalıştıysam da; olmadı, olamadı 🙁 Nedeni, kuvöz sürecinde yerleşmiş alışkanlıklar!
Uyku Olmazsa Olmaz!!! Peki ya Düzeni?!
Elbette kişisel farklılıklar vardır ve olması da normaldir! Yani, ille de her kuvöz hayatı olan bebek ya da bebekler, bizimkiler gibi olacak diye birşey yok 😉 Bozmayın moralinizi sakın peşin peşin 🙂 Unutmayın, moral herşeydir; hem de tüm canlılar için!
Gelelim benim uyku düzeni konusundaki yaşadıklarıma, hayallerime ve gerçekleşenlere… Bana kalsa, ortamda aşırı olmadıkça ses de olsa, bebeklerim uyuyabilmeliydi! Oldu mu? Olmadı 🙁
Bana kalsa, ortam aşırı olmadıkça aydınlık da olsa; cannımmm kuzularım uyuyabilmeliydi! Oldu mu? O da olmadı 🙁 Durun daha bitmediiii 😉 Ayakta sallamak, yalancı emzik vermek, hatta hatta geleneksel yöntemlerle battaniyede sallamak olmamalıydı! “Yok artık daha neler diyordum bunlar için hatta kendimce”, daha henüz hamileyken!!!
Peki, kuzucuklarım doğduktan ve de 57 günlük zorlu kuvöz sonrası eve geldikten sonra mı ne oldu?! Tam anlamıyla olanlar oldu! Değişen bakış açımla birlikte, tek odak noktam “yeter ki sağlıklı olsunlar, keyifleri yerinde olsun da, gerisi boş” oldu! Gerçekten de olan buydu! Hepitopu 57 gün beni inanılmaz biçimde hizaya çekmişti 🙁 HAYAT… Sen planlar yaparken, yaşadıklarındı işte!
Uyku Konusunda, Kuralcı Olmalı mı?
Sağlıkla ve sağ salim kucağıma alıp da, kokularını doya doya içime çekebildiğimde… Evimize birlikte dönebildiğimizde, adeta tüm kurallar, tüm “olması gerek”ler devre dışı kalmıştı bende! Diyorum ya, kişisel farklılıklar… Bende böyle oldu! Peki ya sizde?
Birçok farklı platformda okuyor olmama rağmen “uyku rutini oluşturun”, “mutlaka bir uyku düzeni oturtun!” gibi… Benim için bunlar teoriden öteye geçemedi! Yaşadıklarıma ek olarak, koşullarım da böyle bir düzeni sağlamak için uygun değildi ki 😉
Bugün tebessümle anlatabildiğim herşey; içinde ve yaşarken öylesine zor, öylesine acıtıcıydı ki 🙁 Ama neyse ki, “hiçbirşey daima seninle kalmaz, ne acı, ne sevinç!”, tıpkı o çok sevdiğim H.Lawrance’in şiirindeki gibi!
Bugün geriye dönüp baktığımda, kuralcı davranmakta ısrarcı olmadığım, kuzucuklarıma “uyku” konusunda dayatmacı moda girmediğim için pişman değilim! Elbette zorlukları oldu ve de oluyor bu durumun!
Koşullar Koşullar Koşullar…
Ama ben öğrendim ki; özellikle de gerektiğinde, işleri akışına bırakabilmek iyidir! Önemli olan, doğru an’ın geldiğinden emin olmaktır! Bana göre, bize özel koşullar dikkate alındığında; “uyku eğitimi” / “uyku düzeni” ve hatta “uyku rutini” neredeyse hayaldi!
Öyle ya, hayat dediğin statik değil, tamamen dinamik bir yapı değil miydi?! Değişmeyen tek şey, değişimin kendisi olduğuna göre; herkesin koşullarının farklılığını kabul etmek gerekliydi! Ben de öyle yaptım! Kabul ettim ve “olmuyorsa, zorlama” dedim kendimce! Bu da benim seçimimdi 😉
Herşeyden önce ikiz bebekleriniz varsa ve de imkanlarınız da çok sınırlıysa; işiniz pek de kolay olmuyor! Neden mi? Eee zaten kuvözde, karanlık ve sessiz bir ortamda uyumaya çoktaaannn alışmışlardı bile…
Üzerine bir de bebeklerinizi ayrı ayrı uyutabileceğiniz birbirine uzakça odalarınız yoksa… Tut ki odalar olsa bile, her bebeğinize sürekli bakacak bir kişi yoksa… O zamaaannnn, işiniz çok zor! Ki bizde durum, tam da böyleydi 😉 Yani, oda yok, yeterli bakacak güvenilir kişi yok, maddi imkan yok, yok yok yok 😉
İkiz Bebek Bakmak Zor mu ki?
Ama olsun; sevgi, huzur ve en önemlisi de, zor da olsa bebeklerime sağlıkla kavuşabilmenin şükrü ve morali vardı bende de, hepimizde de! Hem de booollll bol!!! Bizi ayakta tutan, motive eden, besleyen işte bunlardı! Yani, olmayana değil, olana odaklanmaktı!
Önceki yazılarımda da zaman zaman altını çizdiğim gibi, “ikiz bebek bakmak, iki değil; dört bebeğe bakmaktı!”. En az üç hatta dört kişiye gereksinim vardı, ikiz bebekleri zorlanmadan büyütebilmek için! Hem de sürekli…
Bizde ise, cannımmm annem ve ben, sürekli olarak, iki kızıma bakmaya çalışırken; eşim de mecbur işe gidip, bebek bezi-maması gibi zorunlu ihtiyaçlar için para kazanmak zorundaydı!
Geceli gündüzlü bebeklerin başında olan annem ve ben bir yandan da, zorunlu ev işlerini de yapmak durumunda kalıyorduk doğal olarak! Çünkü, öyle bazı hayatlardaki gibi, yardımcı birini tutma şansımız/olanağımız yoktu!
“Uyku” için Ayrı Oda mı? Gerekli mi?
İnanır mısınız, çoğu zaman yemek yemeye fırsatımız olmazdı annemle! Tempo o kadar yoğundu yani! Zaten yaklaşık ilk 1 (bir) yıl, sandviç-çorba, ne denk gelirse şeklinde, karnımızı doyurmaya çalıştık! Öyle ya, sürekli olarak başlarında durmamız gereken iki minnağım vardı! Prematüre doğdukları için çoook daha titizlenilmesi gereken bir süreçti çünkü, özellikle de ilk 1 (bir) yıl!
Bu arada, “ayrı oda da niye gerekliymiş ki?” diye düşünüyorsanız eğer, hemen açıklayayım! İkiz bebeklerde en büyük zorluklardan birisi de, birini zar zor uyutmuşken, diğerinin ciyak ciyak ağlaması ve uyuyanı da uyandırmasıdır! Bu ne demektir biliyor musunuz?
Sürecin başa sarması, yıpranan sinirler, azalan tahammül, yorulan beden, aç kalan anne ve anneanne, sterilizatörde biberonların yıkanması gibi beklemede kalan zorunlu işler, veee daha neler neler… O yüzden ben hep derim ki, “damdan düşeni, damdan düşen; prematüre ikiz bebek annesini de en iyi, yine prematüre ikiz bebek annesi anlar!” diye…
Bu arada tüm zorluklara rağmen, son derece idealist bir yaklaşımla uyku düzeni oturtabilen prematüre ikiz bebek anne babaları varsa eğer; onlara da gıptayla bakıyor, koccaman alkışlıyorum! Gerçekten zor çünkü 🙁
Kaliteli bir uykunun yapabildikleri gibi, kalitesiz bir uykunun sebep olabildiği türlü çeşit sorun var çünkü! Kaliteli bir uyku bebekler için sağlık, huzur, gülücük, keyif ve mutluluk demek iken… Kalitesiz yani çoğunlukla 45 dakikadan az ve kıpır kıpır olunan, huzursuz bir uyku ise; gergin, ağlayan, huzursuz, keyifsiz ve mutsuz bebekler demek 🙁
Sağlıklı, keyifli ve kaliteli uykusu olan bebeklerinizle; musmutlu günler ve geceleriniz olsun dilerim!!!
Bilgi, GÜÇtür! Güçlü olmak için, okuyun ve FARKINDA olun!
Yeni Paylaşımlarımı; Gelen Kutunuzda Görmek için
Paylaşımlar listemize abone olmak için, Şimdi Kayıt Ol butonuna tıkladıktan sonra, lütfen posta kutunuzu kontrol ediniz ve gelen onay linkine tıklayarak, aboneliğinizi başlatmayı unutmayınız! Spam, junk veya istenmeyen posta bölümlerinizi de mutlaka kontrol ediniz!
Abone Olduğunuz için Teşekkür Ederiz!
Bir şeyler yanlış gitti!