Sendrom derken?! Gerçi, hepimizin aşina olduğu bir sözcük aslında! Özellikle de iş hayatının yoğun temposuna kendini kaptıranlar için, sıklıkla duyduğumuz “Pazartesi Sendromu” gibi! Aslında düşününce, hayata bakış açısı ile yakından ilintili olan, kişiye özel bir algı bu bence!
Hamilelik süresince yapılması önerilen testler ile tespit edilebilen “Down Sendromu” gibi! Ya da belirtileri açısından otizme de benzeyen “Asperger Sendromu” gibi! Yani, önüm-arkam-sağım-solum “sendrom” desek, abartmış olmayız bence!
Ama benim bu yazımda paylaşmak istediğim; bebeklerimin doğumu ile birlikte öğrenmeye başladıklarım… Aylara ve yıllara göre değişiklik gösteren o kadar türlü çeşit sendrom vardı ki! “Yokkk artıkkk” dediğim an’lar oldu! Çocuk özelinde, sendromların hem başladığı ay ya da yaş hem de içeriği değişiklik gösteriyor!
Çocuklarda, karşılaşılan ve bilinirliği en yüksek olanı “2 yaş sendromu” elbette! Hatta ben bu sendromun ününü çok duyduğumdan, kuzucuklarım 16 – 18 aylıkken, kendimce araştırmalar bile yapmıştım! Ama “anne popom acıyooo!” yazımda da bahsetmiştim bundan hatta! Gerçi, o süreçte başka bir sürprizle de karşılaşmıştım!
Sendrom mu? Peki ya “Huy Sendromu”nu Duydunuz mu Hiççç?!!
Bu arada, kendimce deneyimleyip, yaşadığım; kuzucuklarımın yaklaşık 3 ayda bir değişiklik gösteren huyları nedeniyle “huy sendromu”ndan da bahsedebilirim:)) Eminim bu sendromu hiç duymadınız! Çünkü, bu sendrom, benim kızlarıma özel ve de adını ben verdim;)) İlginçtir ki, özellikle de 2 yaşa kadar yoğun olarak gözlemlediğim bir değişiklikti bu!
Yaklaşık 3 ayda bir; uyku düzenleri, olaylara yaklaşımları, tepkileri, beğenileri, istekleri değişip, durdu! Ve ilginçtir ki; kızlarımdan hangisi daha uyumlu modda ise, 3 ay sonrasında; adeta daha az uyumlu olan kızımın huyuyla yer değiştirdi! Yani, kızlarım hem kendi aralarında, hem de içerik olarak “huy” değişikliği yaşayıp, durdular! Taa ki, 2 yaşına kadar!
Sizin çocuklarınızda da bu tip, “çocuğa özel sendrom” diye niteleyebileceğiniz farklılıklar oldu mu? Tıpkı, Genel Cerrahi dalında Prof. Dr. olan dayımın, “tıpta hastalık yoktur, hasta vardır!” sözünde olduğu gibi! Bence de, genel hatları ve ortak özellikleri olan bilinen sendromlar dışında; pek tabii “çocuğa özel sendrom”lar da olabilir! Neden olmasın ki? Her çocuk birbirinden farklı sonuçta…
Ama herşey bir yana, ne kadar zorluklar, engeller ve sorunlarla karşılaşılsa da; isteyen herkesin bir evladı olmalı bence! Bu çok özel duyguyu yaşamalı, isteyen herkes! Evlat dediğin, yaşamın zorluklarına göğüs germek için en anlamlı sebeptir! Anne baba olmak, yoğun emek ister evet ama bir o kadar da güzeldir! Hangi sendrom bize zincir vuracakmış şaşarım! Hele ki prematüre ve de ikiz annelerine;))
Sendrom Varsa, Çözümü de Var Elbet!!!
Zaten zorluk dediğin nedir ki? Kişisine göre değişir elbette! Bazen basit bir iğne ile atlatılabilen hafif bir hastalık… Bazen patlayan bir tekerlek nedeniyle yolda kalmak… Bazen geçilemeyen bir yazılı sınav… Bazense ansızın gelen kayıplardır “zorluk”… İçeriği, derecesi, türü ne olursa olsun; bir zamanlar çok meşhur olan bir söylemle “sizin havanız güzel olsun!”… Yani, moraliniz hep yüksek, bakış açınız pozitif olsun…
Hımmmm bu arada, sendrom demişken, araştırıldığında; 1 yaşından 4 yaşına kadar, her yaşın ayrı bir sendromu var! Her yaşın da, artıları-eksileri, getirileri-götürüleri var elbet!
Ama her çocukta farklı olacaktır bu yansımalar! Gerçi, çocuk bazında başlangıç-bitişler, dolayısıyla da gözlendiği dönemler değişebiliyor! Çünkü, dayımın sözünü bizim durumumuza uyarlarsak eğer; “pratikte, sendrom değil, çocuk vardır!” diyebiliriz!
Benim kızlarım özelinde, 2 yaş sendromu 16 aylık gibilerken başlamıştı mesela… Başka bir çocuk için bu başlangıç, 22 aylık ya da 24 aylıkken de olabilir! Birçok dış faktör de rol oynasa bile; çocuğuna bağlı yani…
Kural değil tabii ki… İlle de olacak diye bir şart yok! Ama unutmayalım ki, “istisnalar kaideyi bozmaz”😉 Hazırlıklı olmak da, farkında olmak da, araştırıp-öğrenmekte büyük yarar var derim ben!
Zira, ben bu sendromların hepsini bizzat yaşadım kızlarımda! Hepsinin ortak paydası, sıradışı ve bilmediğiniz taktirde ürkütücü bile görünebilecek; “öfke patlamaları” idi! Ya da “aşırı sinir dalgaları” mı desem?! Benim için en ürkütücüsü, kızlarımdan birinin istediği yapılmadığında, kafasını yerlere vurma girişimleriydi! Üstelikte, bu tip aşırılıkların olabileceğini önceden okumuş olmama rağmen, çook ürkmüştüm!
Neyse ki, hızla toparlayıp kendimi, soğukkanlı bir tavır sergilemeyi başarabildim! Vee doktorumuzun sürekli önerisi olan, “dikkatini başka yere çekin ya da hemen ortam değiştirin”i uyguladım! Ve derinlemesine araştırdığımda öğrendim ki, altında yatan en temel neden; henüz 1 yaş civarında olan kızımın isteklerini konuşarak tam anlatamıyor olması ve bu duruma aşırı sinirlenmesiydi! Çünkü, sözcük dağarcığı yeterli değildi henüz! Mantıklı bir açıklama bulmuş olmak, beni öylesine rahatlatmıştı ki anlatamam!
Sendrom için Çözümlerim!
Bu zorlu dönemlerin hepsinde de, istisnasız çözümlerim: yoğun sevgi, bol sabır, istikrarlı kararlı yaklaşım ve dikkatini başka yöne çekmek oldu! Elbette hiç kolay olmadı! Çook zorlandığım, bunaldığım, hatta adeta “huni aradığım” an’larım oldu…
Ama kuzucuklarıma olan tarifsiz sevgim sayesinde; tüm sendromları ve zorlukları, zaman da alsa aşabildim! İşin sırrı, katıksız ve tarifsiz sevgi dolu yürek sahibi olmakta bence! Hep derler ya, “sevgisi olmasa, çocuk yetiştirmek hiç de kolay bir mesele değil” diye! Çook yerinde ve doğru bir tespit bu! Gerçi, “emeksiz yemek olmaz!” da, benzer sonuca ulaştırıyor bizi!
Sorunsuz hayat, yağmursuz bir bahara ya da karsız geçen bir kışa benzer bence! Yani, illa ki sorunlar olacak hayat yolculuğu boyunca… Aslolan, çözüm yolunda; azimle, kararlılıkla, inançla, çaba göstermekten asla vazgeçmemektir!
Çok sevdiğim ve her fırsatta paylaştığım sözü, yinelemek istiyorum! “Her problem içinde bir fırsat saklar! Ve öyle bir an gelir ki; problem, “fırsat”ın yanında cüce kalır!”
Hayatınızdaki “fırsat”lara odaklanabilmeniz dileğiyle…
Bilgi, GÜÇtür! Güçlü olmak için, okuyun ve FARKINDA olun!
Yeni Paylaşımlarımı; Gelen Kutunuzda Görmek için
Paylaşımlar listemize abone olmak için, Şimdi Kayıt Ol butonuna tıkladıktan sonra, lütfen posta kutunuzu kontrol ediniz ve gelen onay linkine tıklayarak, aboneliğinizi başlatmayı unutmayınız! Spam, junk veya istenmeyen posta bölümlerinizi de mutlaka kontrol ediniz!
Abone Olduğunuz için Teşekkür Ederiz!
Bir şeyler yanlış gitti!