İçerik Üreticisi Olmak?!

İçerik üreticisi olmak yani içerik üretmek… Öyle ya, üretmek demek ille de elle tutulur bir eşya / malzeme üretmek anlamında değildir! Fikir bazında üretimler yapmak da mümkün! Özellikle de günümüzün favori sosyal medya araçlarından birisi olan YouTube’da bir kanal açmak demek; kalitesinden bağımsız olarak, yayımlayacağınız video için bir fikir / içerik üretmekten geçiyor!

Hani şu çok sevdiğim sözlerdeki gibi, “hariçten gazel okumak kolay” derler ya; işin içine girilmediği sürece çok kolaymış gibi görünüyor bu içerik üretme işi! Ama ne yazık ki hiç de öyle değil! Birbirinin aynı olmayan, ilgi çeken, mümkünse izleyenlere bir şeyler katan videolar üretmek hiç de kolay değil! Hem de mümkünse her gün!

Gerçi bu içerik üretme işi, kişisel bloglarda yazmakta olduğumuz yazılar için de geçerli! İnstagram’daki, Facebook’taki, Pinterest’teki paylaşımlarımız için de geçerli! Aslında işin özü aynı! Kaliteli ve nitelikli iş yapmak! İçeriği, alanı, konusu, hitap ettiği kitle kim olursa olsun!

Ürettiğiniz içeriğin kaliteli olması, bu mecralarda paylaşımlarınızın kabul göreceğini garantilemiyor ne yazık ki 🙁 Türlü çeşit bir çok parametre / faktör devreye giriyor beğeni konusunda! Paylaşımı yaptığınız saatten tutun da, içeriğinizin ne kadar dikkat çekici oluşuna kadar bir çok kriter!

Evet evet, zaten emeksiz olan hiçbir iş yok ki?! Yalnızca zorluk dereceleri ve yapılabilirlikleri farklı o kadar! Ama kesin olan bir şey var ki, o da hiçbir işin göründüğü kadar kolay olmadığı! İçtenlikle söylemeliyim ki, ben bu YouTube’da video yayımlama işine başlamadan önce; “amaaannn ne var ki bu video yayımlama işinde” diye düşünüyordum! Yaşadım ve gördüm ki, hiç de öyle değiilmiiişşşş 🙁

İçerik Üretmek için Sıradışı Olmalı mı?

Başka bir üzücü noktayla daha karşılaştım 🙁 Önem vererek, özenle, günlerce uğraşarak PowerPoint slayt sunum yazılımı kullanarak hazırladığım, bol görselli sunumlarımın bile, istediğim kadar izlenmemiş olması 🙁

Oysaki deneyim denen şey, şu hayat yolunda ve yolculuğunda en zor, hatta en bedel ödenerek ediniliyor! Ve de ben, deneyimlerimle harmanladığım, edindiğim bilgilerimi, anlaşılması kolaylaşsın diye görsellerle destekleyerek hazırlamama rağmen; bana göre rutin olan günlük vlogların yanında çok az görüntüleme alıyor 🙁 Benimse, olabildiğince fazla sayıda insana ulaşıp, farkındalık sağlamak istediğim konular var aklımda!

Sıradan mı olmalı acaba? Yani, üretilen içerikler açısından demek istiyorum! Sıradışı olmak itici mi geliyor çoğunluğa? Ya da anlaşılması mı güçleşiyor içeriklerin? Peki, sıradan olursa içeriklerim, o zaman istediğim ve hedeflediğim farkındalık sağlama amacıma ulaşamam ki?!

Zira farkındalık, “olan bitenleri bilme, algılama ve duyumsama becerisi” olarak tanımlanır! Bir şeyin bilincinde olunabilmesi için, üzerinde fazla bilgi sahibi olunmayan ve/veya ayrımında olunamayan konulara dikkat çekmek için çabalarımın kabul görmesi gerekmez mi?

Ama ne yazık ki, televizyonda yayımlanmakta olan dizilerin fragmanları ile onlara ilişkin yorumların yapıldığı YouTube kanalları ciddi boyutta görüntüleme alırken; benim günlerce üzerinde düşünüp, emek vererek hazırladığım sunumlarım pek de kabul görmüyor 🙁

Önerisi olan var mı acaba? Ne yapmalıyım ki hakettiği önemi görsün sunumlarım? Ne yapmalıyım ki, değil 30 – 40, milyon mertebelerinde görüntüleme alsın?

Farkındalık amaçlı paylaşımlarımın farkına varılabilmesi için önerisi olan var mı?!