Nokta!?!

“Nokta” denince aklınıza ilk gelen nedir? Benim için, başlayan bir cümleyi bitiren, anlatılmak isteneni sonlandıran noktalama işaretidir! Ama aslında öyle çok anlama gelebilir ki…

“Nokta gibi” denir mesela… Yani, “küçücük” demek istenir! “Noktayı koydum” ifadesini de ne çok duymuşuzdur aslında?! Burada da “sonlandırdım” anlamındadır! Hatta, pozitif bir bakış açısıyla, aslında her son yeni bir başlangıcın da habercisi olduğuna göre; nokta işareti, aynı zamanda başlangıçların da habercisidir!

Aa aaaa, bir de hiç atlamamam gereken, “Nokta ile Virgül” var tabiii… Hani ekol olmuş olan, 80’li yılların meşhur komedi ikilisi 😉 Gerçi, noktalama işaretleri olarak da; nokta ile virgül, çok meşhur bence! Hep başrollerde ve de et ile tırnak gibidir hem de!

Ne ilginç değil mi? Tek bir sözcük ve bir çok anlam… Gerçek veya mecazi… Sıradan ya da sıradışı… Yüzeysel ya da derin… Tam da “anlayana sivrisinek saz durumu” yani…

Okumak, öğrenmek, sözcükleri ve anlamlarını irdelemek; benim için hep ilginç ve keyif verici olmuştur! Çünkü, bilirim ve düşünürüm ki; kaliteli ve nitelikli ilişkilerin, hatta elde edilen başarıların kökeninde aslında bunlar vardır!

Nokta derken;

Elbette, her okuyan, okuduğunu içselleştirecek ve hayata geçirmeyi başaracak diye bir kural yok! Ama çoğunlukla, ayrımına vararak, anlamlandırarak yapılan okumalar/öğrenmeler; her anlamda olumlu katkı sağlar! Hem kişisel gelişime hem kişilerin ilişkilerine hem de hayatlara… Küçücük bir “nokta” konusu değil yani olay bence!!! Çok daha büyük ve çok daha derin bir konu bu…

İşte tam da bu nedenlerle; sözlük anlamından da öte, bende derin iz bırakan konulardan biridir: “noktalama işaretleri”! Öyleki, bu işaretlerin pratikteki kullanım gerekliliğine dikkat çekmek ve taşıdığı önemi vurgulamaktır hedefim… Bu arada, aman yanlış anlaşılma olmasın, amacım dilbilgisi dersi vermeye çalışmak değil kesinlikle… Zaten, uzmanlık alanım olmayan konularda ahkam kesmek gibi bir tutum içinde olmak istemem asla!

Benimkisi tamamen, hayatın içinde, hayata dair, hayatı kolaylaştıracak boyutuyla, konunun önemine dikkat çekme/farkındalık yaratma çabası yalnızca! Kimilerince gereksiz kimilerince ise ufak gibi algılanan/yorumlanan bu önemli noktayı 🙂 vurgulayarak; birilerinin hayatına olumlu yönde bir dokunuş sağlarım belki de! Öyle olursa, ne de güzel olur ama!!! Zira, HAYAT bu!!! “Olmaz olmaz demeyin, olmaz olmaz!” bu hayatta!

Nokta ve Virgül… Kendisi Küçük, Etkisi Büyük!

Taa okul yıllarımdan beynime kazınan iki cümle vardır! İlk bakışta aynı gibi görünen… Görsel olarak, aradaki tek farkın, “virgül”ün bulunduğu yer olan… Kimilerine göre, “ikisi de aynı bunların, ne farkı var ki?” duyarsızlığıyla yaklaşılan iki cümle…

Sözkonusu cümleler mi?! İşte: “Oku da adam ol baban gibi, eşek olma!”… Veeee “Oku da adam ol, baban gibi eşek olma!”… “Alt tarafı bir virgül; olsa ne olur, olmasa ne olur!” diye düşünen o kadar çok insan tanıyorum ki! Bu yazım da, onlara gelsinnn…

Eveeettt, gerçekten de odaklanarak okuduğunuzda, her iki cümle arasındaki anlam farkını net olarak görebiliyorsunuz değil mi? Hem de gözardı edilemeyecek kadar önemli ve kritik bir fark bu!

İlk cümle de anlatılmak istenen, “Baban gibi okuyup, adam ol! Aksi taktirde, “eşek” konumunda kalırsın” iken… İkinci cümle de ise, “Okuyup adam ol, yoksa tıpkı baban gibi sen de “eşek” olursun!”… İlk cümlede baba göklere çıkartılırken, ikinci cümlede ise yerin dibine sokulmuş oluyor resmen! Tam olarak 180 derecelik bir fark var yani! İşte bu kadar belirleyici ve keskin bir öneme sahip noktalama işaretleri ile doğru kullanımı!!!

“İmla Kuralı da neymiş” diye düşünen ya da noktalama işaretlerini önemsemeyen birilerini gördüğümde, hep bu iki cümle aklıma gelir! Aklıma gelmekle de kalmaz, söylerken bulurum kendimi bir anda!

“Noktalama İşaretleri”! Dün veya Bugün, Kullanımı Her Daim Önemli!!!

Evet eskiden, mektuplaşma çok daha yoğun bir iletişim yöntemi idi! Günümüzde ise mektubun yerini, elektronik posta (e-mail) ve/veya cep telefonları ile haberleşmede aktif olarak kullanılan kısa mesajlar (sms) almış durumda! Yani aslında, kullanılan yazım tarzı ve noktalama işaretleri önemini değil yitirmek, çok daha önem kazandı bence! Hem de kritik önem!!!

Gerçi, ne yazık ki sözcükleri garip bir şekilde kısaltma eğilimi çok fazla günümüzde artık, özellikle de gençler arasında 🙁 Eee tabi bir de emojileri de unutmamak gerek! Bu iki durum, noktayı-virgülü ve hatta diğer tüm noktalama işaretlerini unutturuyor gibi görünse de; ben yine de ısrar ve inatla diyorum ki; işin özünü/gerekliliğini titizlikle öğretmeliyiz çocuklarımıza/gençlerimize… İşi en başından sıkı tutmalıyız yani…

Doğrusunu öğretmeliyiz, noktasına-virgülüne değinerek/dokunarak hem de… Ama bunun için, önce bizler doğrusunu önemsemeli ve öğrenmeliyiz! Sonraki aşamada ise, doğru örnek olmalıyız! Söylediklerimizle, yazdıklarımızla, kullandığımız sözcüklerle… Sözcüklerin ve dilimizin doğru kullanılmasına önem vermekle, yapmalıyız tüm bunları…

Yapıcı şekilde uyarmalıyız yarının yetişkinlerini, yalnızca “noktalama işaretleri” konusunda değil; düzeltilmesi gerektiğini düşündüğümüz her konuda!

Dönüp dolaşıp bütün yollar, aynı noktaya çıkıyor! Yani, kaliteli ve bilinçli eğitime, eğitimin temelinin ailede atıldığına ve hakkıyla anne-baba olmanın emek yoğun bir gönüllülük durumu olduğuna… Noktasına-virgülüne dokunmadan ifade ettim tüm düşündüklerimi, gerçekten de 😉

Yazı Dili, Günümüzde Daha da Aktif!

Aslında konuşma dilinde beden dili-jest-mimik-tonlama ve vurgular ne kadar önemli ise; yazı dilinde de “noktalama işaretleri” o kadar önem taşır!

Noktalama işaretlerinin kullanılıp kullanılmaması; yazılanın amacına ulaşması ya da ulaşmamasına… Anlatılmak istenenin, doğru ya da yanlış anlaşılmasına… Anlam farkları/anlam kaymalarının olup olmamasına… Hatta, bazen kırıcı olunması ya da olunmamasına bile neden olabilir!

Hani konuşma dilinde yanlış üslup nedeniyle dobra olmak isterken patavatsız olanlar vardır ya! Yazı dilinde de, alt tarafı bir nokta/virgül diye düşünülen işaretler; bir bakmışsınız ki “akım demek isterken, b.kum denmesine!” neden oluvermiş!?

“Nereden geldi bu noktalama işaretleri de aklına şimdi? Başka konu mu yok şu zorlu hayat koşullarında” diye düşünüyorsanız eğer?! Hemen açıklamaya çalışayım nedenlerimi!

Evettt hayat, herkes için apayrı virajlı yolları olan sınırlı süreli bir yolculuk! Hem de hep dediğim gibi, kişiye özel! Ve bu yolda, sosyal bir varlık olarak; türlü çeşit sorunlarımızı aşabilmek için, hep bir iletişim ihtiyacı içinde buluruz kendimizi, öyle değil mi?!

Peki başarılı bir iletişimin temelinde ne yatar? Kaliteli ve nitelikli ilişkiler… İnsan ilişkileri… İş ilişkileri… Akraba/eş/dost ilişkileri… Hepsinin ortak paydası nedir? Doğru ve kaliteli içerikle kurulacak, doğru ve anlaşılabilir iletişim! Tam bir “yumurta mı tavuktan çıktı, yoksa tavuk mu yumurtadan?” durumu yani…

Noktalama İşaretleri – Yazı Dili ve Domino Etkisi…

İletişimin temelinde ise, doğru ifade/anlatım tarzı yer alır! Doğru anlatım tarzı ise, yazı dilinde noktalama işaretleri ile sağlanırken; konuşma dilinde beden dili-jestler-mimikler-tonlama ve vurgulamalar ile mümkün olur! Görüldüğü üzere, zincirin halkaları ya da domino etkisi durumu diyebiliriz bu duruma özetle!!!

Benim nezdimde, insanın olduğu her yerde ve her tür ilişkide anahtar öneme sahiptir bu noktalama işaretleri! Zira, üslubun da çok önemli olduğunu paylaşmıştım önceki bir yazımda sizlerle! Çok sevdiğim bir sözdeki gibi: “Üslubun kimliğindir!”…

İşteeee, benim bütün çıkış noktam bu! Yani, kaliteli iletişim nasıl olur?! Vee, kaliteli, içerikli, nitelikli ve de toplamda başarılı bir iletişim için neler gereklidir?! Yukarıda anlatmaya çalıştıklarım, işte bu son söz olarak yazdıklarımı açıklamak içindi hep!

Nokta, her ne kadar özde bir noktalama işareti olsa da; anlatmak istediğim, noktanın yalnızca bir bitiş değil, aslında yeni birbaşlangıcın da habercisi olduğu ve olacağı…