Risk Almalı mı?

Risk… Sözlük anlamıyla “zarara uğrama tehlikesi ya da riziko”… Peki sizce göze almalı mı risk almayı? Evveeettt, elbette koşullara, alınacak risk sonucundaki kayıp ve kazançlara bağlı değil mi? Hayat zaten irili ufaklı riskler içermiyor mu sonuçta? Bilinmeyeni çok bir denklem değil mi kimi zaman hepimiz için?

Risk almadan yaşamak mümkün mü? Hayatın içinde türlü çeşit zorluk varken, rizikosuz yaşamak mümkün mü? En basitinden en zoruna yaşamak, zaten başlı başına bir riziko değil mi?

Sonuçta en basit hareketlerimiz, adımlarımız bile riziko içermiyor mu aslında? Yürümek için adım atarken bile risk almıyor muyuz? Kimbilir belki ayağımız burkulabilir belki de tökezleyip, düşebiliriz! Düşük de olsa, bu olasılıklar hep var tabii! Ama, çoğu sıradan dediğimiz hareketimizi öylesine rutine bağlamışız ki, yürümek gibi, yemek gibi, yolu karşıdan karşıya geçmek gibi, bir çukurun üzerinden atlayıp, geçmek gibi…

O zaman önemli olan, uğrayabileceğimiz zararın en az olacağı durumları seçmek olmalı! Zaten aksi taktirde, kımıldamadan bir köşede oturmak gerek! Yani eğer ben hiçbir zaman ve hiçbir şekilde riske girmem diyorsanız; bir çeşit yaşamama kararı da vermiş oluyorsunuz aslında! Ne ilginç değil mi? “Yaşamak = Risk” desek, çok da yanlış olmaz bence! Zira, “Risk almamak = Yaşamamak” demektir kanımca! Sizce?

Şöyle geriye dönüp baktığımda, ben de ne çok riskin içine girmişim aslında! Kimisinde para kimisinde zaman kimisinde emek kaybetmeyi göze alarak çıktım yola! Özellikle de kuzucuklarımın doğumuyla birlikte, en çok da zaman ve emek kaybını göze alarak yaptım seçimlerimi! Öyle ya, kös kös oturarak bir yerlere varmanın olanağı yok ki!! Belki anımsarsanız bir reklam vardı, sloganı “yola çıkmazsanız, varamazsanız!” gibi bir şeydi! Tam da bu işte!

Risk Bu İşin Neresinde?!

Yola çıkmadan, ilerlemek ve hedefe ulaşmak mümkün değil! Öngörüler olsa da, yolda karşılaşabileceğimiz sıradışı zorlukları, rizikoları bilmemiz de pek olası değil çoğu zaman! Yolculuk sırasında, yol türlü çeşit engeller / zorluklar / riskler barındırsa da; bu bizi yolumuzdan alı koymamalı bence! Ne yani riskli diye evden dışarı hiç çıkmayacak mıyız? Peki, evde kalmak, zarara uğramama garantisi veriyor mu bize?! Gayet net “hayır” diyebilirim!

Aklımdan hiç çıkmayan bir cümle var bu duruma örnek olarak! Prematüre doğan ikiz kızlarım yürümeye başladığında, çocuk doktorumuz demişti ki: “bundan sonra en çok ev kazalarına dikkat edin!”. O an refleks olarak, “aman ne olabilir ki?” diye düşündüğümü anımsıyorum! Daha sonraları, neler neler olabileceğini ve olabileceklerin hiç de göz ardı edilemeyecek nitelikte olduğunu bizzat deneyimledim!

Demek ki neymiş? Evde oturup, kalmak bile; zarara uğramama garantisi sağlayamıyormuş bizlere! O halde, hedeflerimize giden yolda, mantıklı rizikolar alarak; emin adımlarla ilerlemek gerek!

Ben, uzun soluklu aktif iş hayatından sonra, zorunlu ev sürecimde; zaman ve emek kaybetmeyi göze alarak, iş alanları yaratmaya çalıştım kendime! O iş alanları, benim için soluk alma, yaşadığını hissetme, işe yaradığını duyumsama aslında! O iş alanları, üretmeye ve çalışmaya olan derin bağlılığımın, emeğe saygımın somut göstergeleri aslında!

Bundan yaklaşık 4 yıl önce, instagram hesabı @bebeciiik‘i açarak çıktım yola! Öncelikle, kızlarımın artık kullanamadığı yatak, karyola, bebek küveti gibi malzemelerin fotoğraflarını çekip, instagramdaki sayfamda satışa çıkarttım! Derken, internet üzerinden satış yapmak geldi aklıma! Almakta olduğum riskime bir de para kaybı olasılığını da ekleyerek devam ettim yoluma 😉

İnternet üzerinden satış derken, GittiGidiyor ve N11’de mağazalar açtım 🙂 Satış yapıp, en azından mağazalar kendi masraflarını karşılayana kadar; mağazaların kira bedelleri ile satılacak ürünlerin bedellerini ben karşılamak durumundaydım! Buradaki en önemli riziko, satış yapamamak ve para kazanamayıp, tamamen zarar etmekti! Ama ben bunu göze alarak çıktım yola! Zira, edeceğim zarar tutarını, beni pek de zorlamayacak şekilde sınırlamıştım en başından!

Para Kazanabildim mi?

Peki sonuç ne mi oldu? Sermayem olmadığı için, kayda değer ve rekabet edebilecek nitelikte ürünleri alıp, mağazalarıma koyamadım! Bu nedenle de, yüksek cirolar yapamadım 🙁 Ama zarar da etmedim 😉 Mağazalarım kiralarını ve kargo gibi masraflarını çıkarttı! Hatta, sembolik de olsa, elimize para bile geçti 🙂 Sembolik dediysem, gerçek anlamında, yani 🙂 Pes ettim mi? Hayır… Vazgeçtim mi? Hayır…

Peki sonraki adımım ne mi oldu? Hayat Dedikleri adlı YouTube kanalımı açmak oldu 🙂 Beklerim hepinizi kanalıma 😉 Neden bu kanalı açtım? Hedeflerim neler? Bu soruların yanıtlarını da, başka bir yazımda paylaşmak istiyorum sizlerle!

Belirsizlikleri sevmeyen, net verilerle kendini iyi ve güvende hisseden biri olarak; çıkarımım şu ki: risk analizini olabildiğince detaylı yapmalı! Kar – zarar tablosu, getiri – götürü dengesi, artı – eksi durumu çok iyi irdelenmeli! Sonrasında da; içinde bulunduğunuz koşullarınıza göre, sözkonusu riskin alınıp alınmamasına karar verilmeli!

Neydi benim o çok sevdiğim söz?! Anımsayanlar el kaldırsın mı?! 😉 “Çaresizseniz, çare sizsiniz! Ümitsizseniz, ümit sizsiniz!”… Benim doğru risk analizleriyle, yapmayı hedeflediğim çok iş var! Peki ya sizin?

Bilgi, GÜÇtür! Güçlü olmak için, okuyun ve FARKINDA olun!
Yeni Paylaşımlarımı; Gelen Kutunuzda Görmek için

Paylaşımlar listemize abone olmak için, Şimdi Kayıt Ol butonuna tıkladıktan sonra, lütfen posta kutunuzu kontrol ediniz ve gelen onay linkine tıklayarak, aboneliğinizi başlatmayı unutmayınız! Spam, junk veya istenmeyen posta bölümlerinizi de mutlaka kontrol ediniz!

Abone Olduğunuz için Teşekkür Ederiz!

Bir şeyler yanlış gitti!

Yorum Yapınız

Intellifluence Trusted Blogger Intellifluence Trusted Blogger

Bilgi, GÜÇtür! Güçlü olmak için, okuyun ve FARKINDA olun!
Yeni Paylaşımlarımı; Gelen Kutunuzda Görmek için

Paylaşımlar listemize abone olmak için, Şimdi Kayıt Ol butonuna tıkladıktan sonra, lütfen posta kutunuzu kontrol ediniz ve gelen onay linkine tıklayarak, aboneliğinizi başlatmayı unutmayınız! Spam, junk veya istenmeyen posta bölümlerinizi de mutlaka kontrol ediniz!

Abone Olduğunuz için Teşekkür Ederiz!

Bir şeyler yanlış gitti!