Bebek büyütmek… Ne kadar da, sevgi ve emek yoğun bir durum değil mi? Peki, eş zamanlı büyükmekte olduğunuz bebek sayısı iki ise… Üstelikte prematüre bebek ise… O zaman kat be kat artıyor herşey… Verilen emek, ayırılması gereken zaman, gösterilecek sabır ve daha neler neler…
Benimse, geriye dönüp baktığımda; prematüre ikiz bebeklerimi büyütürken, şaşırarak gözlediğim bir çıkarımım var! Ne mi? “3 gün mucizesi” mi desem? “3 gün kuralı” mı desem? bilemedim… Ama birçok zorlu dönemeci, çoğunlukla 3 günlük sabır süreçleri sonunda dönmüşüz hep! Ne ilginç değil mi? Sizi bilmem ama bence gerçekten çok ilginç…
Sonuçta, ateş de yaklaşık 3 günde eskiyor! Yani, çok ağır ve ciddi bir sağlık sorunu yoksa ortada, ateşin de çocuklarımı tamamen terk ettiği süre, genelde 3 gün olmuş hep! “3 gün mucizesi” diye nitelendirdiğim bu süreçleri, tamamen çocuklarımı büyütürken deneyimlemiş bulunuyorum! İnanıyorum ki, her annenin de buna benzer ama farklı farklı deneyimleri vardır?!
Bebek Büyütürken, Yaşadıklarım-Çıkarımlarım…
Doğrusu, bu konuda bilimsel bir araştırma olup olmadığından emin değilim! Deneyimlerim ve çıkarımım sonrasında, genel bir araştırma yaptım ama böyle bir konuya rastlamadım işin açığı! Ama deneyimlerime dayanarak, ikiz kızlarımı büyütürken yaptığım bu 3 gün çıkarımımı, “Pelin’in yaşam defteri”ne kayıt olarak düşmek istedim doğrusu…
Kimbilir belki de, benimle benzer süreci yaşayacak olan annelere de, bir fikir vermiş olurum yaşadıklarımla… Özellikle de bana benzer özellikte olan annelere… Kendi adıma, hem kişilik özelliklerim hem de mesleğimin de etkisiyle, “belirsizlik”ler beni ekstra tedirgin eder hep!
Bu deneyimlerim; “bak ne güzel örnekleri var, öyleyse ben de 3 gün gibi bir süre içinde bu tip değişiklikleri başarabilirim” duygusunu/umudunu da verir annelere! Elbette, her anne – çocuk ilişkisi, her annenin olaylara yaklaşımı, her çocuğun gelişimi ve algısı birbirinden farklıdır! Yine de, kendimden biliyorum ki, olumlu örnekler ve umut, her annenin iç motivasyonunda çok ama çoookkk önemli…
Bebek Büyütürken, “3 Gün Mucizesi”, yaşadıklarımdan çıkarımlarım…
“3 günlük ekstra sabır süreçleri” diye yorumladığım bu dönemlerde, neleri mi başardık?! Paylaşayım… Erken doğmaları ve kuvöz süreci nedeniyle, kabullenmek zorunda kaldığımız biberonla mama almaları durumu; 2,5 yaşına geldiklerinde halen devam ediyordu! Ve hatta, geceleri de mutlaka besleniyorlardı!
Prematüre İkiz Bebek Büyütmek!
Kuralcılığı sevmediğim ve de bireysel farklılıklara değer verdiğim için; kuzucuklarım istedikçe biberonla mama vermeye devam ettim! Elbette, prematüre ikiz bebeklerimin tüm süreçlerinden çocuk doktorumuzu sürekli bilgilendirdim ve yönlendirmelerini mutlaka dikkate aldım her zaman!
Derken, virüs kökenli bir üst solunum yolu hastalığı geçirdikleri Eylül 2016’da, yedikleri mamanın tadını beğenmemeye başladılar! “İşte doğru zaman” dedim içimden ve 19.09.2016’da saat 08:00 itibariyle “biberon+mama” olayına keskin bir şekilde noktayı koymuş olduuukkk!!! Nasıl mı?
Baktım ki, büyük olasılıkla hastalık nedeniyle mama yemekten keyif alamıyorlar; hemen ortalıktaki tüm biberonları ve mama kutularını, kapalı dolaplara kaldırdık! Sıradaki adım, bu durumu kuzucuklara açıklamaktı!
İkisini de aldım karşıma ve dedim ki: “cannımmm kuzucuklarım, artık oldukça büyüdünüz vee bizim gibi büyüklerin yediği yiyeceklerden yeme zamanınız çoktan geldiii”… Zaten, “artık mama tadını da sevmiyorsunuz üstelik” dedim! İlk etapta, “tamam anne” dediler… Ama acıktıklarında, “kriz an’ları”mız da başlamış oldu tabii!
En zorlandığımız gün, ilk gün oldu! Sonraki günler ise zorluk derecemiz azalmaya başladı! Veee 3. gün mucizesi işte burada saklı! Çünkü, 3. gün tamamlandığında, “biberon+mama”nın, artık hayatlarından çıktığı gerçeğine uyum sağlamışlardı bile…
Ama bu süreçte karşılaştığımız tüm sorunları aşmamızda, anahtar sözcüğümüz “kararlılık” oldu hep… Eş zamanlı olması gereken diğer anahtar sözcüklerimiz de; “bol sevgi” ve de “yoğun sabır” oldu elbette!
Bir sonraki 3 gün mucizesini ise, “emzik bırakma” ve “tuvalet eğitimi”nde yaşadık! Haaa tabi, tuvalet eğitimimiz üç günde tamamlanmadı ama işin en zor bölümünü aşmış olduk bu üç günde…
Gerçi, bu 3 günlük süreçler hiç de kolay geçmedi! Ama olsuuuunn… Önemli olan, “sabreden derviş, muradına ermiş” durumunu yaşamış olmamızdı!
Benim gözlemlediğim, 3 gün mucizesinin temelindeki adımlar, sırasıyla; vücudun yeni durumu algılayıp, anlayıp, anlamlandırması ve uyum sağlama aşamasına geçmesi şeklinde…
Mucizelerle dolu hayatlar yaşamamız dileğiyle…
Bilgi, GÜÇtür! Güçlü olmak için, okuyun ve FARKINDA olun!
Yeni Paylaşımlarımı; Gelen Kutunuzda Görmek için
Paylaşımlar listemize abone olmak için, Şimdi Kayıt Ol butonuna tıkladıktan sonra, lütfen posta kutunuzu kontrol ediniz ve gelen onay linkine tıklayarak, aboneliğinizi başlatmayı unutmayınız! Spam, junk veya istenmeyen posta bölümlerinizi de mutlaka kontrol ediniz!
Abone Olduğunuz için Teşekkür Ederiz!
Bir şeyler yanlış gitti!