Kardeş ve de İkiz Olmak!?!

Kardeş olmak… Aynı karında hayat yolculuğuna başlamak… Karındaş olmak… Ne özel, ne güzel ve ne yüce bir duygu… Ancak, kardeş olma duygusunu yaşayanlar anlar ve bilir! En yakın arkadaşın, en candan yol arkadaşın, dert ortağın, iyi gün-kötü gün dostun, adeta öteki yarın!

Hele ki, bu kardeşlik, aynı anda ve aynı rahimde başlamışsa, çoook ama çok daha özel olmaz mı bu durum sizce de? Evet evet, anlatmaya çalıştığım “ikiz kardeş olma” durumu…

Kardeş Olmak, Hayata Önde Başlamaktır !

İkiz kardeş olmak, her koşulda birbirinin tıpa tıp aynısı olan iki kardeş gibi düşünülür hep! Oysaki, aslında tek yumurta ikizi olan kardeşler, birbirlerine daha çok benzerler… Hatta çoğu zaman, ayırt edilemeyecek kadar çokkk!

İkiz gebe olduğumu söylerken, doktorum demişti ki: “aslında, ikiz değil de, kardeşi ile birlikte geliyor demek daha doğru olur!” Zira, benim kuzucuklarım çift yumurta ikizi idi! Doğum sonrası, geçen her günle birlikte, öylesine haklı buldum ve içime sindi ki doktorumun bu yorumu…

Kardeş olmak, zaten yeterince özel ve güzelken, bir de ikiz olmak!

Kardeş ve de İkiz Olmak! Çok ama çok özel! Nazar Değmesin Sizlere Cannımmm Kuzucuklarım!!!

İkiz bebeklerim olacak dediğimde, karşılaştığımız yaklaşımların hemen hepsi, öylesine basmakalıptı ki…

Türlü Çeşit Sorular???

– “Adları ne olacak? Birbiriyle uyumlu adlar seçeceksiniz değil mi?” / Hayır, elbette farklı olacak! Çünkü, ikisi de ayrı birer birey olacak! 

-“Kız olacak madem, neden pembe renk dışında giysiler alıyorsunuz?” / Renklerdeki mavi-pembe ayrımcılığı ve dayatmasını benimsemiyor ve onaylamıyorum. O yüzden de olabildiğince, pembe renk dışında, cinsel kimliği olmayan renkleri tercih ediyorum. Yazık ki, bu alandaki üreticiler de klişe bir yaklaşımla, çoğunlukla ya pembe ya da mavi giysiler üretmişler! 

-“İkizlere özel olan ikiz pusetlerinden alacaksınız değil mi? / Hayır, çünkü özellikle de oturduğumuz il ve çevre koşulları, avm, asansör, araba bagajları, kaldırım yapıları vb. buna uygun değil! Yani, bu seçenek, bizce hiç pratik değil! 

-“Neden her aldığınız giysiden iki adet almıyorsunuz ki? Sonuçta, ikiz değil mi bunlar?” / Evet ikizler, yani iki ayrı birey! Yalnızca aynı gün doğdular ama bu iki ayrı birey oldukları gerçeğini değiştirmiyor! O yüzden de, herbir kızımın kendi beğenisi-seçimi netleşene kadar, ben anneleri olarak, onları aynı giydirmemek için gereken özen ve önemi, onlar adına göstereceğim!

-“Aman canııımmm, iki ayrı doğum günü pastasına ne gerek var?! Tek pasta neyinize yetmiyor? Sonuçta, ikisinin de doğum günü aynı değil mi bu çocukların?” / Hayır efendim, elbette gerek var! Hatta, gereklilik değil bu, şart! Zira, aynı günde de doğsalar, her ikisi de ayrı birer kimlik… Ayrı birer kişilik… Ayrı birer birey!!! Ve bu nedenlerle, iki ayrı pasta hazırlamak/almak bir lüks değil, olması gereken en doğru yaklaşım: “birey olmaya-kişiliğe verilen değer ve gösterilen saygı”…

gibi, ardı arkası kesilmeyen, türlü çeşit sorularla karşılaştım sürekli! Elbette, her soruya verilecek yanıtlarım, yapılacak açıklamalarım vardı, tıpkı yukarıda olduğu gibi!

Kardeş ve İkiz Olmak!

Ben ise, ikiz de olsalar, iki ayrı birey oldukları gerçeğinin altını çizdim hep! Hem de ikiz gebe olduğumu öğrendiğim an’dan itibaren… Çünkü, aynı anda rahmimde olsalar da, dakika farkla neredeyse aynı anda doğacak da olsalar; birbirinden farklı iki birey olacaklardı! Ve, ben de bu “birey olma” durumunu, koşulsuz destekleyecektim!

Zaten, ben de kişilik olarak; sorgulanmadan atılmış adımları, basmakalıp ve dayatmacı yaklaşımları hiçbir koşulda, hiç ama hiç sevmedim… Ve hiç de onaylamadım! Yalnızca ben oluşum bile, kızlarıma; kişilik gelişimleri, psikolojileri, özgüvenleri ve bireysellikleri adına, beklenenin/alışılmışın dışında bir yaklaşım sergilememi garantiliyordu!

Zira, benim bakış açımdan; birey olmak, kendi ayakları üzerinde durabilmek demek… Hayat yolculuğunda zorluklarla baş edebilme gücü demek… Kimseye bağımlı olmadan, kendi seçimlerini yapabilmek, kendi kararlarını alabilmek demek… Adına iş yapılan değil, kendi işini kendi yapabilme yetisine sahip olmak demek… Edilgen değil, etken olmak demek… Peki ya sizce?

Bilgi, GÜÇtür! Güçlü olmak için, okuyun ve FARKINDA olun!
Yeni Paylaşımlarımı; Gelen Kutunuzda Görmek için

Paylaşımlar listemize abone olmak için, Şimdi Kayıt Ol butonuna tıkladıktan sonra, lütfen posta kutunuzu kontrol ediniz ve gelen onay linkine tıklayarak, aboneliğinizi başlatmayı unutmayınız! Spam, junk veya istenmeyen posta bölümlerinizi de mutlaka kontrol ediniz!

Abone Olduğunuz için Teşekkür Ederiz!

Bir şeyler yanlış gitti!

Yorum Yapınız

Intellifluence Trusted Blogger Intellifluence Trusted Blogger

Bilgi, GÜÇtür! Güçlü olmak için, okuyun ve FARKINDA olun!
Yeni Paylaşımlarımı; Gelen Kutunuzda Görmek için

Paylaşımlar listemize abone olmak için, Şimdi Kayıt Ol butonuna tıkladıktan sonra, lütfen posta kutunuzu kontrol ediniz ve gelen onay linkine tıklayarak, aboneliğinizi başlatmayı unutmayınız! Spam, junk veya istenmeyen posta bölümlerinizi de mutlaka kontrol ediniz!

Abone Olduğunuz için Teşekkür Ederiz!

Bir şeyler yanlış gitti!