Temizlik… Evet evet hani şu temiz olmak için yapılan eylem! Kimilerinin hastalık boyutunda, kimilerininse ihmalle icra ettiği ya da hiç icra etmediği… Temizliğin de türleri var tabii 😉 Kişisel temizlik, ev / iş yeri / yaşam alanı temizliği, çevre temizliği, ruh temizliği, duygu / düşünce temizliği, vicdan temizliği, bilgisayar temizliği gibi… Eee tabi, bunları da kendi içinde dallara ayırmak mümkün 😉
Şimdi vicdan deyince, aklıma çok sevdiğim şu söz geliveriyor hemen! “Vicdanı tertemizdi. Çünkü, onu hiç kullanmamıştı!” Elbette, bana göre “vicdan temizliği”, vicdanını hiç kullanmamak değil kesinlikle! Vicdanın kirletilmeden, en temiz şekilde kullanılmasını anlatmak istiyorum! Ve benim nezdimde, insan olmanın en önemli özelliklerindendir vicdan!
Aydın Boysan’ın tanımı, ne kadar da doğrudur! “Tüm insanlar dünyaya, kafa ve yüreklerinde bir iç mahkeme ile gelirler. Bunun adına vicdan denir.”
Temizlik konusuna geri dönecek olursak, her alanda olduğu gibi; bu da kişiye ve bakış açısına göre değişecek bir durum tabi ki 😉 Herkesin referans noktası, kriterleri apayrıdır!
Geçenlerde, konu temizlikten açılınca, kuzenim Sedef öyle bir cümle kurdu ki, bayıldım doğrusu 😉 “Titiz değiliz evet ama temizlik konusunda prensiplerimiz var diyelim!” dedi. İşte dedim hemen, tam da beni özetleyen cümle! Temiz olmayı seven, isteyen ama her alanda temiz olmayı başaramayan beni 🙁 Hatta, kimilerince “titiz” diye nitelenen beni 🙂
Temizlik Denince…
Herşeyin aşırısı, bişeylerden kaçıştır aslında… Bazen kendinden, bazen birisinden, bazen geçmişten, bazen de gerçeklerden… Ya da en büyük protestodur bazen de aşırılıklar! Aşırı temizlik, aşırı gazete okumak, aşırı uyumak, aşırı konuşma, aşırı gülmek, aşırı pasaklılık, aşırı dağınıklık…
Matruşka bebekler gibi hayat aslında… İç içe geçmiş herşey…
Bana göre, titiz yani temizliğe aşırı düşkün olan kişiler ile temizlik severleri, toplamda 4 (dört) grupta inceleyebiliriz:
1) Kendine titiz ama evine / bulunduğu ortama pasaklı olanlar…
2) Hem kendine hem evine / bulunduğu ortama titiz olanlar…
3) Her ikisine de pasaklı olanlar…
4) Bir de benim gibi temiz olmayı isteyip, sevip de; yetişemeyen ama kuzenimin dediği gibi prensipleri olanlar 😉
“Nasıl yani?” diyenler için, biraz detaylandırayım 😉
1.grupta yani “kendine titiz ama evine pasaklı olanlar” da; söz konusu kişi(ler), kendi kişisel bakımına en fazla özeni gösterir! Ama buradaki kişisel bakım çoğunlukla bedensel / fiziksel temizlik ve bakımdır! Oysaki bence, “kişisel bakım = bedensel / fiziksel temizlik + ruhsal / zihinsel temizlik” olmalıdır! Evine gitmek durumunda kalırsanız, şaşkınlıkla görürsünüz ki; evi hem dağınık hem de pasaklıdır! Özetle, tam “dışı seni, içi beni yakar” durumu ile karşılaşırsınız!!!
2.grupta ise “hem kendine hem evine titiz olanlar” var! Bu tip kişiler, hem kişisel bakımlarına hem de eş zamanlı olarak, evlerine / yaşadıkları / bulundukları ortama maksimumda özen gösterirler! Hayranlıkla ve bazen de dehşetle bakabileceğiniz bu grup insanların, çoğunlukla iş hayatlarında da aynı titizlik ve özeni gösterdiklerine tanık olursunuz! Öyle ya, tesadüf diye bir şey yoktur aslında! Herşeyin bir nedeni ve bu nedene bağlı da bir sonucu vardır! Şaşmak yersiz yani 🙂
İlginç Örnekler…
3.grupta ise, “hem kendine hem de evine karşı son derece özensiz olanlar” var! Öyle ki, pasaklıkları hem kılık kıyafetlerinin kirinden – kokusundan hem de evlerindeki açılmayan camlar, koku içindeki koltuk ve halılardan rahatça anlayabilirsiniz! Bu tip insanların böylesine temizlik karşıtı olmalarının altında ya yine çocukluk dönemi örnekleri ya da bir şeyleri şiddetle protesto etmeleri yatıyor olabilir düşüncesindeyim!
4.grupta ise, titiz olanlar değil de, kuzenimin dediği gibi “temizlik konusunda prensipleri olan” temizlik severler var 🙂 “O da ne demekmiş?” diyenler için; hem çocuklara hem evdeki günlük tempoya yetişmeye çalışırken, bir yandan da iş üretmeyi hedefleyen benim gibilerin temizlik yaklaşımlarını anlatmak istiyorum 😉 Yani, dört dörtlük değil de iki dörtlük denilebilecek kadar temizlik yapabilenleri 🙂
Haaa bir de, fiziksel olarak temiz olup da ruhu kirli olanlar var 🙁 Kötü niyetli, kötü bakışlı, kötü düşünceli olanlar! En tehlikelisi de bunlar olsa gerek! Zira, göründüğü gibi olmayan ve de olduğu gibi görünmeyen hastalıklı tipler bunlar! Hatta öyle ki, “tek ruhu temiz olsun da, geri kalan her şeyi pasaklı olsun” dedirtecek kadar! Aman dikkat derim ben!!!
Her ne kadar, “temizlik” denince çoğunlukla “ortam temizliği” gelse de akıllara, “içsel temizlik” çok daha önemli değil mi aslında?! Benim yanıtım, gayet net “evet” bu soruma!!!
Bence, temizlik dediğin hem görünen hem de görünmeyen alanlarda / konularda ve de mümkünse aynı anda olmalıdır! Anlamlı olan budur aslında! Ama lütfen yanlış anlaşılma olmasın 😉 Kastettiğim “temizlik”, “titizlik” değil kesinlikle 😉 Çok karıştırılan bu iki sözcüğün içerikleri epeyce bir farklı çünkü temelde 😉
Hayat yolculuğum süresince, yolumun üzerinde karşılaştığım öyle ilginç örnekler oldu ki!
Yüzünü yıkamadan makyaj yapanlar…
Çapaklı gözlerine kalem çekenler…
Sapsarı dişlerini atlayıp, ruj sürenler…
Burnundan ya da kulağından kıllar fışkıranlar gördüm ben!
Kendine ya hiç özen göstermeyen ya da kişisel temizlik ve bakımdan bihaber insanlar gördüm ben!
İçi kir dolu ama uzun tırnaklarına oje sürerek, kendini bakımlı(!) sananlar gördüm ben!
Neler Neler Gördüm Ben?!?
Her gün duş alıyorum diyen ama temiz vücuda kirli / kokulu giysiler giyenler gördüm ben!
Toplu taşıma araçlarına her bindiğimde, önce burnumu tıkamayı ve dayanabildiğimce nefes almamayı öğrendim ben!
Yaşadığı alanı hiç havalandırmayan, kokulu evler gördüm ben!
“Amma da çok şey görmüşsün sen de” diyenleri duyar gibiyim 😉 Ama hayat işte ne yapayım 🙂
Gerçi bir yandan da, “temizlik” denince aklıma gelen sloganlardan biri de “Kirlenmek güzeldir!” Eminim çoğunuza oldukça tanıdık gelmiştir bu reklam sloganı 😉 Elbette, kirlenmenin güzel olduğu durumları da unutmamak, göz ardı etmemek gerek!
**Çöp konteynırındaki bir yavru kediyi kurtarmak için kirlenmek gibi… **Merak duygusuyla keşfe çıkan çocuğun giysilerinin kirlenmesi gibi… **Deprem, sel, yangın gibi afetlerden can kurtarırken, baştan aşağıya kirlenmek gibi…
Demek ki, her konuda olduğu gibi temizlikte de önemli olan, dozunu iyi ayarlamak 😉 İhtiyaç kadarını yapıp, aşırıya kaçmamak! Ola ki, aşırıya kaçma durumu varsa; mutlaka bir işin uzmanına danışmak… Tıpkı “Zorluklar ve Hayat” başlıklı yazımda da değindiğim gibi!
Gerekiyorsa, yardım alıp; sınırlı süreli hayat yolculuğumuzu eziyetle değil, keyifle yaşamak olmalı yaşam felsefimiz… Sizce?!
Bilgi, GÜÇtür! Güçlü olmak için, okuyun ve FARKINDA olun!
Yeni Paylaşımlarımı; Gelen Kutunuzda Görmek için
Paylaşımlar listemize abone olmak için, Şimdi Kayıt Ol butonuna tıkladıktan sonra, lütfen posta kutunuzu kontrol ediniz ve gelen onay linkine tıklayarak, aboneliğinizi başlatmayı unutmayınız! Spam, junk veya istenmeyen posta bölümlerinizi de mutlaka kontrol ediniz!
Abone Olduğunuz için Teşekkür Ederiz!
Bir şeyler yanlış gitti!