YouTube ve Hayat Dedikleri…

YouTube artık, Hayat Dedikleri kanalımızın da videolarını aktif olarak yayımlamaya başladı 🙂 Tam tarih, 05.08.2019 😉 Ne büyük keyif benim için bilemezsiniz 😉 Ama bazı şeyler paylaştıkça artıyorsa eğer, ki bence öyle 🙂 O zaman bu sevincimi de, sizlerle paylaşmak istiyorum! Hem de hızla 😉

Sosyal medya ve internet, gün geçtikçe hayatlarımızın bir parçası olmaya başladı! Yine de, direnç gösterip ya da “ben hiç anlamam”, “ben hiç sevmiyorum”, “ilgimi çekmiyor” gibi söylemlerle uzak duranlar da var tabii! Doğal olarak, herkesin kendi seçimi… Saygı duyarım! Ama ben değişime direnç göstermek yerine, inceleyip; yararlarından kazanımlar sağlamak düşüncesindeyim 😉 Çok klişe olsa da sevdiğim bir söz var: “değişmeyen tek şey, değişimin kendisidir!” 🙂

Ayrıca “öğrenmenin yaşı yoktur” biliyorsunuz! Ben de buna can-ı gönülden inananlardanım 🙂 Değişime direnmek ya da göz ardı etmek yerine, mantıklı ve yararlı olanlara uyum sağlamak en doğrusu kanımca 😉 Zira, gelişmelerin ve teknolojinin dışında kalmak pek bana göre değil! Sizler ne düşünüyorsunuz bu konuda peki? Aslında çok merak ediyorum düşüncelerinizi ve yorumlarınızı 😉

Evveeettt, YouTube’da kanal açmak nereden mi aklıma geldi?! Aslında en başından beri, yani blog açmaya karar verdiğim an’dan beri bu düşüncem vardı! Hatta taa o zaman, adını belirleyip; altyapı olarak kanalımı hazırlamıştım bile! Yalnızca yayın hayatına başlamamıştım o kadar 😉

Önceliği bloğuma verip, yazılarıma odaklanmak istedim 😉 Eş zamanlı olarak da, pinterest, facebook, twitter ve pinterest başta olmak üzere; sosyal medya hesaplarımı devreye aldım tek tek 😉 “Aldın da ne oldu?” demeyin lütfen! 😉 Benim için gayet güzel adımlar oldu tüm bunlar! Hepsi de hedeflediğim yolda, başarı zincirimin halkaları olacak 😉

Zira ben, “bu dünyaya yalnızca yiyip-içip, evlenip-doğurup çekip gitmek için gelmediğimi” düşünüyorum! Ve hatta dünyaya gelen her canlının bir misyonu olduğuna da inanıyorum! Benim misyonum, olabildiğince “yol açmak”, “farkındalık” sağlamak, “bir canlının bile olsa hayatına olumlu yönde dokunabilmek” olmalı 🙂 Benim çıkarımım bu yönde 😉

YouTube Kanalımda Neler mi Olacak?!

Derkeeennn, zaman geçti ve artık YouTube kanalımı da devreye alabilirim diye düşündüm! Hem bloğumdaki yazılarımda başrol üstlenen prematüre ikiz bebeklerimi hem de yürek bebeklerim dediğim kedilerimi de sizlere tanıtayım istedim 😉 Ama en önemlisi, kızlarıma bırakmak istediğim anılar kısmı elbette 🙂

Tabii bunlarla sınırlı kalmayacak kanalım 😉 Hayat, hep başrollerden ibaret değil ki, hepimiz biliyoruz bunu! Hayatın içinde yan roller, yan yollar da var elbet, hep de olacaklar! O halde ben de, hayata dair, hayatın içinden, hayatla ilgili aklınıza gelen gelmeyen her şeyi kanalımda paylaşacağım!

Bazen geçmişten bazen günümüzden, bazen bloğumdan bazen gözlemlerimden video paylaşımları yapacağım! Sürpriz olmasını istediğim için, daha fazla detay vermek istemiyorum doğrusu! En azından şimdilik 😉

Bu arada değişime ve yeniliklere de ayak uydurmanın bir maliyeti var tabii 😉 Bazen parasal bazen zamansal! YouTube ve kanal açma ayrıntılarını öğrenmek için, bir keşif ve öğrenme sürecim oldu doğal olarak!

Kanalımın şekli-şemali nasıl olmalı? Hangi ayarları, nasıl yapmalı? Hangi videolarla açılış yapmalı? Kanalıma ilişkin ne tip bilgiler yazmalı? Nereye ve ne şekilde yazmalı gibi bir dolu soruya yanıt aradım 😉

Yeni bilgiler öğrenmek, yenilikleri keşfetmek, içinde olmak öylesine heyecan verici ki 🙂 Herkese öneririm gerçekten de! Sürekli bir öğrenme açlığı içinde olun, keşfedin, öğrenin ve güçlü olun! Unutmayın ki, bilgi güçtür! Er ya da geç, her kapıyı açabilecek bir güç hem de!

Sakın araştırmaya, okumaya, öğrenmeye olan inancınızı yitirmeyin 🙂 “Sen kimsin ki, bize akıl veriyorsun” diye düşünenler olabilir elbette! Yazının en önemli dezavantajlarından biri de bu işte; anlatmak istediklerimize vurgu, tonlama gibi duygularımızı katamamak! Yeri gelmişken de, niyetim kesinlikle akıl vermek değil, olamaz da! Benimkisi yalnızca, bakış açımı ve deneyimlerimi paylaşmak! Bunun da altında, “farkındalık” sağlayabilme isteğim yer alıyor 😉

Bakış Açısı Farkı…

O yüzden de bazı şeyler, anlatmak istediğimden farklı ve hatta yanlış anlaşılabilir endişesini taşıyorum hep! Yine vurgulamak isterim ki, niyetim akıl vermek ya da ukalalık taslamak değil kesinlikle… Yalnızca, “kulaklara kar suyu kaçırmak”, bilenlere anımsatma yapıp; bilmeyenlere de naçizane “farkındalık” sağlayarak; hayatlarına, hayatlara artı değer katabilmek istiyorum!

Geçenlerde pinterestte yaptığım “Kök Hücre, Kordon Kanı ve Doğum” başlıklı yazıma bir yorum yapılmış! Üzülerek okuduğum bu yorumu, içtenlikle sizlerle de paylaşmak istiyorum! Tam da yeri gelmişken üstelik! Şöyle yazılmış: “yazıyı okudum, eee ben bunları zaten biliyorum, kök hücrenin öneminin de farkındayım, boşa zaman kaybettim!”

Bakış açısı ne kadar da önemli! Oysaki ben olabildiğince fazla yazımda, yalnızca kendi bakış açım ve algıladığım şekliyle, “anımsatma” ve “farkındalık” amaçlı yazılar yazmak hedefinde olduğumun altını çizdim hep! Zira, ben Elektrik Yüksek Mühendisiyim ve mesleğim dışında hiçbir konuda “işin uzmanıymış gibi” bir tavır takınmam asla! Çünkü, kendimi ve haddimi bilirim!

Kök hücre konusunda, işin uzmanlarınca yazılmış onlarca, belki de yüzlerce makale / yazı var zaten internette! Zaten benim amacım da işin teknik detayına girmek değil ki! Ben “farkındalık” sağlama amaçlı çıkmışım yola! Neden uzmanlarının en ince ayrıntısına kadar ele aldığı bir konuyu, densizlik yapıp da, tekrar yazmaya çalışayım ki?!

Evettt, belki o yorumu yapan kişiye bir şey kazandırmamış olabilir yazım! Ama umut ediyorum ki, “Aaa böyle birşey de mi varmış? İyi ki okumuşum!” diyecek birilerine ufuk olurum / ışık olurum! Zira, benim o yazımda en çok vurgulamaya çalıştığım konu da; “kök hücrenin, doğum sırasında kordon kanından alınacak olması ve doğum anına özel bu mucizevi fırsatın kaçırılmamasının önemi”ydi! Zira, günlük hayatımda çarşıda, pazarda ya da parkta sohbet ettiğim en az 3 – 4 kişinin bundan haberdar olmadığını görmüştüm!

Herşeyden Önce Saygı…

Kendimden de biliyorum ki, bazen insan içinde bulunduğu ruh hali ya da koşulların da etkisiyle; okuduklarını hemen içselleştiremeyebiliyor! Tıpkı 20.kez yayımlanan reklamı “Aaa ben bu reklamı ilk kez gördüm, yeni mi bu reklam?” diye karşılamak gibi bir şey bu! Size hiç olmadı mı böyle bir şey?! Bana oldu!

Yani, defalarca yayımlanan ama benim 20.kez yayımlandığında denk düştüğüm ya da ayrımına vardığım bir reklam / bilgi / haber oldu! İşte benim amacım da, tam da bu! Belki 15 kez farklı yerlerde benzer konuları okumuş ya da görüp de es geçmiş birilerinin, eşref saatine rastlayıp da, doğru an’ı yakalamak… Ne için doğru an mı? Elbette, “farkındalık” sağlamak için…

Neyse, ne yapalım her şeyin artısı ve eksisi var işte 😉 Sosyal medyanın eksileri de bunlar bence! Yazınızdaki “mesajı anlamak istemeyen” ya da “yanlış anlamlandıran” kişilerce yapılabilecek, acımasız / üzücü ya da kırıcı yorumlar!

Oysaki o tip bir yazının yazılması için sarf edilen çabanın, emeğin ve ayrılan zamanın göz ardı edilemeyecek kadar değerli olduğunun düşünülmesi gerekmez mi? Emeğe saygı bu kadar mı zor?!

Yapıcı Olmak Varken…

Yapıcı olmak varken, yıkıcı olmak neden? Pozitif bir bakış açısıyla yaklaşmak varken, negatif bakış açısı neden? Daha düzgün ve özenli bir üslup kullanmak varken, neden bu özensizlik hatta kabalık?! Gerçi benimki de laf şimdi, di mi ama?! 😉 Bu şekilde düşünebilse, zaten bu yorumu yapmazdı! Bazen ne komik oluyorum değil mi? 🙂

Neyse, içimi döktüm, rahatladım 🙂 Şimdi daha iyiyim 😉 Yazmak bana iyi geliyor, gerçekten de! Hem de çok iyi 🙂 Kendimi hafiflemiş ve daha mutlu hissediyorum 😉

Kötü Sürpriz?!?

Bu arada tesadüfen fark ettim ki; hayatdedikleri.com alan adı (domain)i Haziran 2018’de almış ve ilk blog yazımı da 05.08.2018’de yayımlamıştım! Çok ilginçtir ki, ilk videomu da 05.08.2019’da YouTube kanalım Hayat Dedikleri’nde paylaşmış oldum 🙂 Planlı olarak yapmadım bu denk düşürmeyi! Koşullar öyle bir oluştu ki, ben de paylaşımı yaptıktan sonra farkettim durumu! Tam 1 yıl sonra, kanalım da aktif olmuştu 😉

Bir de kötü bir sürprizle karşılaştım bu arada! “Hayat Dedikleri” adı ile bir program yayımlamaya başlamış diyanet.tv meğer! Üstelikte benim Haziran 2018’de belirlediğim ve resmiyete döküp, tüm haklarını satın aldığım Hayat Dedikleri adını kullanarak! 02.01.2019’dan başlayarak da programlarının fragmanlarını yayımlamışlar!

Tabii durum bununla da kalmıyor 🙁 Google arama kutusuna “hayat dedikleri” yazdığınızda, yani “hayat” ve “dedikleri” sözcükleri arasında boşluk bırakıp yazarsanız; karşınıza asıl sahibi olan benim sitem / bloğum çıkmalıyken, diyanet tv nin YouTube videoları çıkıyor 🙁 Veeee benim sitemden eser yoookkkk 🙁 Ne üzücü, hatta sinir bozucu değil mi? Neyse, tüm hakları bana ait olan sitemin, hak ettiği şekilde tüm aramalarda çıkması için gerekli araştırma ve hamleleri yapıyor olacağım 😉

Eğer google arama kutusuna “hayatdedikleri.com” yazarsanız; ancak benim siteme / bloğuma / yazılarıma ulaşabiliyorsunuz yalnızca! 🙁 Yani, şu an için durum bu!

Oysaki benim domaini almamla birlikte eş zamanlı açtığım sosyal medya kanallarından birisi de, YouTube idi ve her ihtimale karşın “Hayat Dedikleri” adını güvenceye almak istemiştim güya!

Marka Bilinci!

Öyle ya, internet ve sosyal medya her geçen gün daha yoğun ilgi görüyordu! Ne olur ne olmaz diyerek; pinterest, facebook, twitter, tumblr, mix, google plus ve youtube‘da “Hayat Dedikleri” adıyla açmıştım hesaplarımı! Eeee ne de olsa, mesleki deformasyonum var benim, hem de kapı gibi 🙂

Marka olma bilinciyle hareket etmek, resmin bütününü önden görmek, satranç oynar gibi 3 – 4 sonraki hamleyi planlamak iliklerime işlemiş adeta 😉 İyi ki de öyle yapmışım! Hatta instagramda biraz geç kalmışım da, “hayatdediklericom” adıyla bir hesap açabildim ancak!!! Bu arada, tüm bu sosyal medya hesaplarıma kolay erişim için; ilgili hesap simgelerini ana sayfamda, en üstte bulabilirsiniz 😉

Uzun lafın kısası, “Hayat Dedikleri” adını kullanan başka birileri de var 🙁 Ve üstelikte benim yayım hayatına başlamamdan, aylar sonrasına denk düştüğü aşikar olan! Çok üzücü, ilmek ilmek, emek emek planlayıp, ilerlediğim yolumda bu tip sinir bozucu durumlar olması! Ama hayat dedikleri tam da bu işte! Neylersin 😉

İyilik Bulaşıcıdır 😉

Umarım ve dilerim ki; herkes kendine iyi gelen, kendini iyi hissettiren hobi / iş ya da aktivite her ne ise, onu tez zamanda bulsun 😉 Bireyler kendini iyi hissetsin ki, dünya daha iyi ve yaşanmaya değer olsun! Zira, iyilik bulaşıcıdır ve dünyayı iyilik kurtaracak!

Bu arada, YouTube kanalımda neleri izlemek istersiniz? Neleri görmek sizi mutlu eder? Ya da hangi konular sizin daha çok ilginizi çeker? Bana yazar mısınız? YouTube kanalımda yayımlamaya başladığım videolarımın altlarındaki yorum bölümlerine de yazabilirsiniz isteklerinizi / önerilerinizi 😉

YouTube Kanalım Hayat Dedikleri, sizleri ve yorumlarınızı bekliyor 😉