Kayıt zamanı mı? Nasıl yani?! Ne ara geldik bu günlere?! 😉 Kuzucuklarım erkenden dünyaya gelmişti! Ve ben, eli yüreğinde, yüreği sancılı, endişeli bir anneydim oysaki 🙁 O günlerde konuştuğumuz tek kayıt konusu ise, kuzucuklarımın nüfusa kayıt edilmesi konusuydu! O günler, ne zaman bugün oldu ?! Ama iyi ki oldu!
Kuvözde neler olacak? Bu zorlu günler nasıl geçecek? Kreşe verebilecek miyiz? derken, bir baktık ki; dele dele de olsa geçivermiş zaman! Hem de naasııılll? Hani derler ya, “annelerin gözünde çocukları hiç büyümezmiş diye!” Gerçekten de öyleymiş!!! Benim gözümde halen o kuvözdeki halleri!
Kuzucuklarımın ana sınıfı yaşları gelmiş de, çatmış bile! Ne mutlu bana!!! İşte, mutluluk bu olsa gerek; engelleri aşabilmenin verdiği o pozitif duygu 😉 Tam da Brown’ın dediği gibi: “Mutluluk, sorunsuz bir yaşam değil, sorunlarla başa çıkabilme yeteneği demektir!”
Hayatta öyle dönemler olur ya bazen, hani hızla aksın istediğimiz! Ama akarken de, “ne olur iyi yönde aksın” diye dilediğimiz… Kuvöz günleri, tam da öyle bir dönemdi benim için! Neyse ki, zaman hep akıyor! Ya tam da acının / çaresizliğin zirve yaptığı bir yerde dursaydı! 🙁
Ne iyi ki, zaman aktı ve o zor günler geride kaldı! Dilerim ki, hep de geçmişte kalsın zorluklar!!! Hem de herkes için! Artık başka heyecanlardan bahsetme zamanı! 😉 Evet evet, kuzucuklarımın okul günleri başlıyor bu Eylül’de 🙂 Yeni maceralar kapıda yani 😉
Kayıt Zamanı! İlk Aşama: Ana Sınıfı…
Heyecan, mutluluk, endişe, korku karmaşası içinde kaldım resmen! Oysaki, hiç de böyle hayal etmemiştim! Kızlarım henüz 2-3 yaşındayken, ana sınıfı benim için epeyce uzak bir hedefti!
Elbette biliyordum zamanın durmadığını, hem de ciddi bir hızla aktığını! Ama hep olduğu gibi, sürecin içindeyken; sanki hiç geçmeyecekmiş gibi gelmişti zaman! Bilip de, sanki o anların hiç geçmeyeceğini sanmak da, insan olmanın getirilerinden olsa gerek 😉
Yaklaşık son 4 – 5 aydır epey hummalı bir araştırma yaptım okullar konusunda! Tabii olabildiğince ve günlük tempom elverdiğince 😉 “Neyini araştırdın ki?” diye sorabilecekler için:
**Okulun evimize uzaklığını öğrenmekle başladım işe! Zira, mümkün olduğunca servis araçları ile gitmesini istemiyorum çocuklarımın! Yürüme mesafesinde olması öncelikli tercihlerimden!
**Okulun tercih edilirliğini ve başarısını araştırmaya çalıştım! Hem yakın çevreden hem internet ortamından hem de mevcut velilerin görüşlerini almaya çalışarak! Buradaki başarı yalnızca öğretim kalitesi değil bence! Öğrenciler tarafından okulun, yönetimin ve öğretmenlerin ne kadar sevildiği de çok önemli!
**Okulun fiziki yapısı, konumu, iç ve dış donanımını, yani fiziksel durumunu araştırmaya özen gösterdim! Yani, okul binasının çok katlı mı tek katlı mı olduğu önemli bence!
Bahçesi de Olsa…
Zira, merdivenler özellikle ana sınıfı ve ilkokul 1.sınıf çağındaki çocuklar için riskli olabilir! Güvenlik durumunun kapsamı, yani okul içine giriş ve çıkışların ne derece iyi – sıkı denetlendiği konusu! Bahçeli olup olmadığı, araç trafiğinin olduğu yollara yakın olup olmadığı, depreme dayanıklılığı gibi…
Hele ki günümüz koşullarında, zaten betonlaşma iyice artmış, yeşillikler azalmış ve oyun parklarındaki riskler artmış durumdayken; okulların bahçelerinin de olması ekstra önem kazanıyor bence 😉
Bu arada, kimileri içinse en temel soru: “devlet okulu mu yoksa özel okul mu seçilmeli?” oluyor! Benim için, tek ve net seçim, devlet okulu olduğundan, araştırmalarımı devlet okulları arasında yaptım!
Elbette, herkesin hayattan beklentileri ve hedefleri birbirinden farklıdır! Bu çok normal! Doğal olarak da, kriterler ve seçimler de değişiklik gösterir! Benim seçimim; koşullarım elverse bile özel okul olmaması yönünde!
O kadar da keskin ve net yani 🙂 Kendimce çok haklı ve önemli olduğunu düşündüğüm nedenlerim var tabii 😉 Nedenlerimi belki başka bir yazımda paylaşırım 😉 Şimdi konuyu çok dağıtmayayım 🙂
Ana Sınıfı ve Okul Seçimi Yaparken!?
Bu arada, kuzucuklarım için elimden gelen ve gücümün yettiği en iyi okulu seçmeye çalışırken, yepyeni bilgiler öğrendim! Ne gibi mi? Şöyle:
##Ana sınıfları çoğunlukla, tabii okuluna bağlı olarak; yarım gün ve tam gün seçeneklerine sahip! Sizin çocuklarınız da benimkiler gibi, okul hayatına ana sınıfı ile adım atacaklarsa eğer; yani daha önce kreşe gitmedilerse, yarım gün seçeneği üzerine de yoğunlaşabilirsiniz!
Çocuğunuzun keskin bir değişiklik yaşamaması ve yumuşak bir geçişle yeni durumuna adapte olabilmesi için; yarım gün uygun bir seçim olabilir belki de! Hele ki çocuğunuzun / çocuklarınızın henüz okul fikrine hazır olmadıkları izlenimine sahipseniz…
##Benim gezdiğim tüm okullarda, “tam gün” seçeneğinde; “çocuk kulübü” ve “yemek” seçenekleri çıktı karşıma! Çocuk kulübünde, genellikle drama, ingilizce ve dans / halkoyunları oluyormuş! Velilerin ortak kararıyla, haftalık saat dağılımları belirleniyormuş bu aktivitelerin!
##Aktiviteler arasında en çok önemseneni ise “drama”! Çünkü, son dönemlerde en yoğun karşılaşılan sorun; ana sınıfına başlayan çocukların büyük bir kısmının kendini ifade etmekte, topluluk önünde ve içinde konuşmakta, göz teması kurmakta ve genel olarak iletişimde zorlanmaları imiş!
##10 Temmuz 2019’da yapılan değişikliğe göre; ana sınıfına başlama yaş aralığı, 57 – 68 ay olarak belirlenmiş! Kayıtların yapılacağı yılın Eylül ayı sonu itibariyle, 57. ayını dolduran ve 68.ayını doldurmayan çocukların ana sınıfına kaydı yapılıyor!
e-kayıt mı? O da ne???
##Çocuğunuzun hangi okula gideceğini, internet aracılığıyla da öğrenebiliyorsunuz! Elbette, listelerin açıklanmasını takiben… Google her zamanki gibi size e-kayıt konusunda da yardımcı oluyor 😉
Bunun için, google arama kutucuğuna “e-kayıt” yazmanız ve e-kayıt sistemine giriş yapmanız gerekiyor! Karşınıza çıkan ekranda, çocuğunuzun T.C. kimlik no. ile doğum tarihi bilgileri soruluyor! Eksik bilgileri girdiğinizde, karşınızda çocuğunuzun gideceği okulu görebiliyorsunuz 🙂
Kızlarıma gelirsek eğer, acayip heyecanlılar 🙂 “Anne bir an önce Eylül gelsin, okul açılsın da gidelim artık!” diyorlar 😉 Elbette bu kıvama gelmeleri için, sessiz ve derinden epey bir ikna turları attım 🙂 Tıpkı ilk diş doktoruna, ilk göz doktoruna, ilk algılayabildikleri aşılarına gitmeden epey bir öncesinde yaptığım ön hazırlamalar gibi 😉
İnanıyorum ki, ilkler gerçekten de çok ciddi izler bırakıyor insan hayatında! Olumlu ya da olumsuz… İyi ya da kötü… Ve bu izler, sonraki adımlarımızı, bakış açımızı, düşüncelerimizi, kararlarımızı ve hayatımızın akışını keskin bir şekilde etkiliyor doğal olarak!
İşte benim de tüm çabam, zorluklarını da anlatarak, çocuklarımı olabildiğince; bu hayat yolculuğuna hazırlamak… Bu yolculuktaki olası engellere… Engeller karşısında çözüm üretme fikrine… Olanları sorgulamaya, hedeflenen yolda pes etmemeye… Zaman zaman tökezlenip, düşülse de, tekrar tekrar ayağa kalkmanın önemine… Hedefinden vazgeçmemeye ve kararlılıkla mücadele etmeye hazırlamak…
Öyle ya, “görgülü kuşlar, gördüğünü işler”miş 😉
Bilgi, GÜÇtür! Güçlü olmak için, okuyun ve FARKINDA olun!
Yeni Paylaşımlarımı; Gelen Kutunuzda Görmek için
Paylaşımlar listemize abone olmak için, Şimdi Kayıt Ol butonuna tıkladıktan sonra, lütfen posta kutunuzu kontrol ediniz ve gelen onay linkine tıklayarak, aboneliğinizi başlatmayı unutmayınız! Spam, junk veya istenmeyen posta bölümlerinizi de mutlaka kontrol ediniz!
Abone Olduğunuz için Teşekkür Ederiz!
Bir şeyler yanlış gitti!